English: Yazıyor... Talks!: Nataliya Morozova | War-vertising
- İrem Aycı
- Jan 8, 2024
- 4 min read
Updated: Jan 21, 2024

Geçen yıl 24 Şubat günü sabahın erken saatlerinde Rusya televizyondan "Ukrayna'da özel bir askeri operasyon" başlattığını duyurdu. Böylece Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşı başlamış oldu.
Tüm bu olaylar yaşanırken olanca zorluklarla birebir yüzleşmek zorunda kalan bir iş insanı ile bu konuyu konuşmak istedim. Havas Ukrayna CEO'su Nataliya'nın Yazıyor Talks için anlattıkları hepimizi çok etkileyecek.
Bu trajik olaydan pek çok sektör gibi meslektaşlarımız da etkilendi...
Hayat durdu! Yeniden başladığında ise benim "War-vertising" yani "Savaş Reklamcılığı" demeyi tercih ettiğim yeni bir terim ortaya çıktı!
Yazıyor'a hoş geldin Nataliya, bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
"Merhaba İrem, ben Nataliya Morozova. Havas Village Ukrayna'nın CEO'suyum ya da en azından 1 yıl önce kendimi böyle tanıtırdım.
Şimdi ise 115 kişiden, onların güvenliğinden ve mali refahından sorumlu bir yöneticiyim. İşletmeyi ayakta tutmak için her gün onlarca işi çözmek zorunda olan bir yöneticiyim, yarının ne getireceğini bilmediğim için önümüzdeki çeyrek için plan yapamayan bir yöneticiyim, ancak her türlü zorluğa hazırım."
Şimdiye kadar üstün bir dirayet örneğine bizi tanık ettiniz. En zor günleri nasıl geçirdiğinizi konuşalım mı biraz?
"...İletişimimizin gücü hayatta kalmamızı sağladı..."
"Ben bunu büyük bir sınav olarak nitelendiriyorum. Ve bu sınavın bize kendimizi hizalamamız için gönderildiğine inanıyorum. Büyük olasılıkla tüm bunlar yaşanırken ekibimizin birlik gücü de sınandı ve eğer biz zayıf bir ekip olsaydık geleceği hedefleyen bir ekip olarak varlığımız sona erecekti. Tabii iş dünyasındaki varlığımız için de aynı şeyi söyleyebiliriz. İş ve insani ilişkilerimizin gücü en zor anlarda ayakta kalmamızı sağladı. Şirketimizde yüksek güven ve aynı zamanda yüksek sorumluluk kültürü gelişiyor. Tüm bunlar ilk darbeyi aldığımız andan bu yana hayatta kalmamıza yardımcı oldu."
"...Önceliklerimiz değişti..."
"Biraz öngörü kazandıkça odağımızı iki önceliğe kaydırdık: çalışanlarımızın refahı ve işletmenin refahı.
Başlangıçta, personelimizin fiziksel güvenliği ve ailelerinin finansal desteği konusunda endişelerimiz vardı. Ancak zaman geçtikçe, kendimiz de dahil olmak üzere başkalarına da yardım etmeye devam edebilmemiz için iş verimliliğine öncelik vermeye motive olduk."
"...Hepimiz savaştık... Ukrayna hayatta kaldı..."
"Ukrayna ekonomisi daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir darbe aldı. Ancak tüm zorluklara rağmen Ukrayna hayatta kaldı. Bankalar, mobil operatörler, internet, hükümet, kamu hizmetleri, cumhurbaşkanı ve ordumuz ayakta kalarak bize gelecek için umut verdi. Ülkemizdeki diğer herkes gibi biz de mücadeleye katıldık. Ukrayna'ya ve geleceğine olan inancımız olmasaydı, uğruna savaşmaya değer bir geleceğimiz olmazdı."
"...Her şey ya siyah ya beyazdı..."
"Ve elbette önemli ve zor kararları geleceğe erteleme ayrıcalığına sahip değildik. Her şey siyah ve beyazdı ve modası geçmiş, gereksiz veya şüpheli olan her şeyi kararlılıkla reddetmek zorundaydık.
İkinci aşamada bu, yeni gerçekliğe uymayan insanların ve gerektiğinde öne çıkamayan liderlerin gitmesine izin vermek anlamına bile geliyordu."
Ülkenizde mecburi doğan bu yeni ilke "Savaş Reklamcılığı" reklamcılar olarak iş yapış biçiminizi nasıl etkiledi?
"...İnsanlar ürün satın aldığı sürece pazarlama olacak ve pazarlama iletişimine ihtiyaç duyulacaktır..."
"Bu sorunun cevabı çok yönlü verilebilir. Örneğin, hem güvenlik nedeniyle hem de insanların bölgelere ve farklı ülkelere dağılması nedeniyle neredeyse tamamen online düzene geçtik.
Şaşırtıcı gelebilir ama Kiev'deki mağazalarda bulunan ürün ve marka bolluğu pek çok Avrupa şehrini kıskandıracak düzeyde. Bu, Ukrayna'nın girişimci ruhu sayesinde olmuştur. Aynı zamanda içinde bulunduğumuz durumda, belirsizlik faktörü o kadar büyük ki, kararlarımızın mümkün olduğunca etkili olması, mümkün olduğunca hızlı ve öngörülebilir sonuçlar getirmesi gerekiyor.
"...Reklam yaratma becerimizi boykot kampanyalarına adadık."
"Reklam sektörünün çabalarının bir parçası olarak, Rusya'da faaliyet göstermeye devam eden ve böylece devam eden savaşı finanse eden markaları boykot etmek için çalıştık. Ayrıca, Ukrayna ürünlerinin önündeki engeller büyük ölçüde kaldırıldığı için Ukraynalı üreticiler Avrupa'da daha geniş tanıtım fırsatları elde etti. Bu da kötülüğün içindeki ışık oldu; üreticimize büyümek için başka bir yol sundu."
Peki, günlük iş akışınız için kanalları açık tutmayı nasıl başardınız?
"Bugün hala güvenlik kaygılarını göz önünde bulundurarak kaliteli bir iş akışı sürdürmek için olağanüstü bir çaba sarf etmek zorundayız..."
"Bugün reklam dünyası insanlarının her biri için rutin olan sıradan görevler bizim için bir maraton.
Örneğin belediyenin su sağlayamaması ihtimaline karşı 1,5 ton su kapasiteli su depoları kurduk.
Bunun yanında şehirde elektrik kesintisi olduğunda sunucu desteği kesilirse diye her sabah manuel olarak sunucuları yeniden başlatıyoruz.
Ayrıca tüm kritik bilgileri buluta aktardık. Arşivlerimizi bulut üzerinden sürdürüyoruz.
Öte yandan, elektrik olmadığında ofise güçlü bir elektrik jeneratörü kurduk.
İnternetin sürekliliği için bir internet sağlayıcısı ekipmanı satın aldık ve buna ek olarak Starlink'i kurduk.
"...Ne demişler: İstek varsa, imkan da vardır..."
Tüm bunlar olurken "Havas etkisi" nasıl hissedildi?
"...Global'in başlattığı 'Havas For Ukraine' kampanyası, ilk birkaç ay boyunca bizim için kritik bir destek kaynağı oldu..."
"İşletmemiz bir franchise anlaşması temelinde faaliyet göstermesine ve Havas Grubu'na ait olmamasına rağmen, bize sağladıkları paha biçilmez desteği göz ardı edemeyiz. Savaşın ilk dönemlerinde Havas For Ukraine adlı bir yardım etkinliği düzenlenmiş ve Ukrayna'daki Havas çalışanlarına bir defaya mahsus ödeme yapılabilmesi için fon toplanmıştı.
Bu, savaşın ilk birkaç ayında işlerimizin donduğu ve gelirlerimizin düştüğü dönemde kritik bir destek kaynağıydı. Ancak bizim için daha önemli olan, çeşitli ülkelerdeki Havas'ların müşteri ağları için projeler yürütme fırsatı oldu. Hayırseverliğin aksine bu, geleceğe daha güvenle bakmamızı sağlayan, global alanda kendimizi denememize olanak tanıyan bir iş fırsatı oldu."
Nataliya ve ekibinden tüm Türkiye'ye bir mesaj var!
"Türkiye'yi etkileyen yıkıcı depremden derin bir şekilde etkilendik.
Kalplerimiz meslektaşlarımız ve tüm Türk toplumuyla birlikte...
Sizlerin acılarına duyduğumuz sempati ve tabii ki empati sınır tanımıyor. Biz de Havas Ukrayna ekibi olarak bu trajediden etkilenen herkese yardım etmek için bağışlarda bulunduk.
Emin olun ki yaşadığınız acıyı anlıyor ve elimizden gelen her şekilde teselliyi ve desteği esirgemeyeceğinizi bilmenizi istiyoruz.
Zor zamanlarda meslektaşlarımızın desteğini takdir ettiğimiz gibi, sizi de ihtiyacı olan Ukraynalı uzmanlara ulaşmayı düşünmeye çağırıyoruz.
Onları projelerinize dahil ederek, bu zor zamanlarda onlara bir umut ışığı sağlamaya yardımcı olabilirsiniz. Desteğin gücünü ve nasıl fark yaratabileceğini biliyoruz."
Comentários