top of page

DAO'ların Gücü Adına!



Bu yazı Ben Knaus’un Forbes Dergisi’nde yayınlanan The Power Of DAOs adlı makalesinden uyarlanarak çevrilmiştir.


Bugün blockchain teknolojisiyle yıkılan birçok tabu gibi artık merkeziyetçilik ve yönetim biçimleri için de yeni bir bölüme başlamış bulunmaktayız. Öyle ki bu teknoloji yalnızca kripto para birimi, merkezi olmayan finansal değerler ve tokenlerle ilgili olmakla kalmadı, aynı zamanda insanların iş yapma şeklini yeniden tanımlamak için çarkları çevirmeye başladı.

Ben'in yazısının bu kısmını biraz daha açıkça ifade etmeye çalışalım.


"DAO" uzun açılımı olan bir kısaltma aslında, Decentralized Autonomous Organization diyorlar. Bu terim çok yeni olmamakla beraber bugün geleneksel şirket yapılarının aksine, -adı üstünde- özünde bir merkezi bir otoritesi veya liderlik kavramı olmayan, topluluk tarafından yönetilen bir kuruluşu ifade ediyor.


Bugün blockchain teknolojisi sayesinde bir DAO'nun üyeleri, bazı ortak hedeflere ulaşmak amacıyla dünyanın herhangi bir yerinden internet üzerinden toplanarak; puzzle'ın gerekli parçalarını tamamlayabiliyor ve DAO'yu kalkındırıyor. Hatta farklı coğrafyalarda olsalar bile fikirlerini geliştirip meyvelerini topluyorlar.


Bu yapılar tamamen otonom ve şeffaf... Çünkü kişisel kararlara zemin vermeden, belirli koşullar karşılandığında otomatik olarak yürütülen bir dizi koddan oluşan akıllı sözleşmeler bu yapıyı çalıştırıyor.


DAO'larda demokrasi hayati önem taşıyor. Topluluk üyeleri, kuruluşun gelecekteki gelişimi için önerilerle bir araya geliyor ve her öneri için oy kullanıyorlar.


Belirli bir fikir birliğine varan öneriler, üyeler tarafından kararlaştırılıp akıllı sözleşmedeki kurallar tarafından yürütülüyor.


Merkezi olmayan özerk kuruluşlar (yani DAO'lar), en basit haliyle gücü tek bir merkezi otorite yerine üyelere dağıtarak yeni bir iş modeli ortaya çıkarmış oldu. Araştırmalar, aralık 2022 itibarıyla tüm DAO tokenlerinin toplam piyasa değerinin yaklaşık 3 milyar dolar olduğunu gösteriyordu. Yeni yıla girdiğimiz bu günlerde ise grafikler TL bazında piyasa değerini 2,2 Mr ₺ olarak işaret ediyor. 


Örnek DAO Platformları

MakerDAODecentralandDASH ve Steemit, en bilinen örneklerdendir diyebiliriz. Türkiye'den örnekler hakkında bilgi sahibi olmak için ise Layka DAO'nun bu podcast'ini dinleyebilirsiniz.


Adı bu kadar bilinmese de milyon dolarlık vakasıyla bi' dönem gündeme oturan ConstitutionDAO'dan da bahsetmek gerekir.



Bir Sotheby's müzayedesi sırasında bu DAO, ABD anayasasının ender görülen bir ilk baskısını yani "The Constitution in the hands of The People” adlı eseri almak için 40 milyon dolarlık bir para havuzu oluşturdu. Bu müzayede yalnızca birkaç gün içinde Sotheby's'in tahminindeki fiyatın iki katından fazlasına ulaştı.


Anayasanın açık artırması 17.000'den fazla katılımcıdan oluşan bir grubun katıldığı bir mezat haline geldi. Ancak satış, başka bir teklif sahibinin elinde 43,2 milyon dolarla sona erdi. Sonuçta şirket eseri alamasa da, tarihte daha önce benzeri yaşanmamış bir olaya imza atmış oldu.



"Tamam ama bu DAO'lar nasıl çalışıyor yani... Nasıl oluyor?"

Çalışma prensibini 4 adımda sıralarsak şöyle bir listemiz oluyor:


 1. Çekirdek Üye Topluluğu

En temel düzeyde, DAO'lar akıllı sözleşmeler kullanılarak çekirdek bir üye topluluğu tarafından uygulanıyor.


2. Akıllı Sözleşme

Akıllı sözleşme, DAO'nun tüm üyelerinin rızasıyla koşulları ağa kodlanmış kurallar dizisidir. Bu kurallar tamamen doğrulanabilir, denetlenebilir ve herkes tarafından görüntülenebilir olduğundan, herhangi bir üye protokolün her adımda nasıl çalıştığını anlayabilir.


3. Finansman ve Yönetim

DAO'ların finansmanı, öncelikle token alım satımı yoluyla yapılır; protokol fon toplamak için token satar ve DAO hazinesini dolu tutar.


4. Oy Hakkı ve Hak Dağıtımı

Token sahiplerine, sahip oldukları miktarla orantılı olarak oy hakkı verilir. Finansman tamamlandıktan sonra DAO dağıtım için üretime taşınır. Kod, canlı blockchain ortamına gönderildiğinde, yazılımcıları da dahil olmak üzere herhangi biri tarafından değişiklik yapılmasını önlemek için kilitlenir. Token sahiplerinin oyuyla ulaşılan fikir birliği dışında değiştirilemez.


Şirketlerin Yeni Kıyafeti DAO DA O-labilir...

Bir kere bugün bile hiyerarşiyi iliklerimize kadar hissettiğimiz, patron şirketleri hepimizin tüylerini diken diken ediyor. Organizasyonlar genellikle merkezi bir otoriteye sahip hiyerarşik bir yapı izliyor ve kararların çoğu üst düzey liderler tarafından alındığından, genellikle alt düzeylerdeki insanların endişeleri duyulamıyor. 


DAO'lar, insanlarla ilgili bu sorunları akıllı sözleşmeler uygulayarak çözüme kavuşturmayı başararak, iş ortamını da daha düz bir eksene oturtabiliyor.


Peki bunu nasıl yapıyor ve neden işe yarar gibi görünüyor? 


Beyin Fırtınası Değil Kasırgası...

Genellikle birçok çalışanı olan kuruluşlar, hedeflerine ulaşmak için birkaç üst düzey lidere güvenir. İronik olarak, bu sadece bir avuç insanın planlama ve karar verme sürecine katılması demek oluyor. DAO'lar aslında eşitlikçi bir yapı avantajı sunarak, alt kademeden gelen ve gözden kaçabilecek fikirlerin aynı denize akmasına izin vermek için beyin fırtınasına hatta kasırgasına teşvik ediyor.


Ego ve Çıkar Çatışmaları...

DAO'lar söz konusu olduğunda, bu sistemde çalışma yöntemlerini zorlayacak otokratik liderler yoktur. Bunun yerine her şey, DAO'nun tüm üyelerinin onayıyla oluşturulan akıllı sözleşmelerde sabittir. Bu nedenle, DAO'lar şeffaflığı ve tarafsızlığıyla ve üyelerinin refahına yöneliktir.


İnsan Merkezli Merkezsiz...

DAO'lar, yönetim ve operasyonlarında rol oynayan token sahiplerine oy hakkı sağlar. Odağı insanlara kaydırarak adaletli ve işbirliğine dayalı bir girişimi teşvik eder. Dünyayı dönüştürme potansiyeline sahip olarak, üyelerine gerekli ayrıcalıkları sağlayarak onları güçlendirirler.


Uzun lafın kısası...

Blokchain dediğimiz teknoloji daha adil daha sağlıklı bir sistem olan merkeziyetsiliğin yolunu açtı. Bu da, işlerin nasıl yürütüldüğüne dair yeni bir dalgaya yol açarak hiyerarşilere olan ihtiyacı ortadan kaldırdı. 


Bunun yerine, DAO'lar topluluğun tüm üyelerine hizmet etmeye odaklandı ve akıllı sözleşmeler yoluyla her şeyi kendiliğinden yöneterek zorlukları manuel müdahale yoluyla ele almaya yöneltti. Sonuç olarak, kuruluşların çalışma biçiminde devrim yaratacak muazzam bir potansiyele sahip olduğunu görebiliyoruz. 


Bakalım Ben tüm bu düşüncelerinde haklı çıkacak mı? 



Comments


bottom of page